YAŞLI USTA VE AT
Günlerden bir gün çok güzel bir köy varmış. Bazen bu köye ziyaretçiler gelir ve çok hoş karşılanarak memnun bir yüz ifadesi ile dönerlermiş.
Günlerden bir gün atının sırtında bir kasabalı gelmiş. Kasabalı atından inmiş ve atını köyün dar sokaklarından birine bağlamış. Kasabalı gittikten sonra köylülerden biri atın bulunduğu sokaktan geçmeye çalışmış. At onu tekmelemiş. Köylülerden bir diğeri de o sokaktan geçmeye çalışmış fakat at onu da tekmelemiş.
Hal vaziyet giderek sarpa sarmaya başlamış. Attan tekmeyi yiyenler sokağın başında bir topluluk haline gelmeye başlamış. Aralarında tek bir konuşma geçiyormuş. ‘Attan tekme yemeden sokağı nasıl geçebiliriz?’
O esnada köyün çocuklarından biri kalabalığa doğru koşar adımlarla yaklaşmış. ‘Yaşlı Usta geliyor! Yaşlı Usta geliyor!’ diyerek haykırmış. Herkes şaşkınlık ve heyecan içerisinde Yaşlı Usta’nın gelişini seyir ediyormuş.
Yaşlı Usta köyün en bilginiymiş. Sokağa doğru yavaş adımlarla yaklaşmış. Herkes Yaşlı Usta’nın ne yapacağını merak ediyormuş. Yaşlı Usta, huysuz atın gözlerine bakmış. Nefesler tutulmuş… Yaşlı Usta bir anda kafasını çevirip ilerlemeye başlamış. Ve yandaki sokaktan gitmiş.