Huzur Verin...
Okullar açıldı ve yeniden maraton başladı. Hem öğrenciler hem de ebeveynler için… ☺
Eskiler bizim hakkımızda ‘keşke senin yerinde olsam’ derlerdi. Biz hiç öyle bir şey diyemiyoruz. Ömürleri boyunca bu kadar sorumluluk aldıkları, bu kadar yoruldukları ve yıprandıkları bir dönem yok. Hem bedensel hem de zihinsel olarak…
Cinsel kimliklerinin ve karakterlerinin oturması gereken bir dönemde gelecek planları yapmak zorunda kalıyorlar, bizim de baskımızla…
Çocukluktan başlıyoruz ‘Büyüyünce ne olacaksın?’lara… Çocuğu andan uzaklaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Sonra da mutlu, huzurlu bir birey olmasını bekliyoruz.
O zaten ‘bir şey’ bunu unutmamalıyız. Ayrıca bir şey olmaya ihtiyacı yok.☺
Bir şey olmaya çalışma; güven eksikliğiyle başlayan rolüne fazla kaptırma durumunu ortaya çıkarıyor. Kolay değil, yıllarca o rol için emek vermiş. Geçici rollerin peşinde koşmak da depresyonu hayatına katmasına ve gerçek kimliğinden uzaklaşmasına sebep oluyor. (bkz. Kimsin Sen? )
Yapılacaklar Listesi
Sürekli ders çalış demekle çalışma şevkini kırıyorsunuz. Çalışacağı varsa bile çalışmak istemiyor. Çünkü kimliğini oturtmaya çalıştığı bu dönemde, çocuğunuzun hem idolü hem de en büyük rakibi sizsiniz… ☺
Belirli bir süre bekleyin. Eğer hala sorumluluklarını yerine getirme eğilimi yoksa; şu andaki sürekli başarısından bahsettiği hayranlık duyduğu kişi kimse (teyzesi, fizik öğretmeni, müdür muavini, vb) ondan konuşmasını isteyin. Çok daha etkili olacaktır.
Onunla dersleri hakkında değil duyguları hakkında sohbet edin. Günün nasıl geçti sorusunun cevabı sabittir. (iyi, kötü veya fena değil) ‘Bugün kendini nasıl hissediyorsun?’ sorusu ise iletişim kurmanızı sağlar…
Siz sadece ebeveyni ve rakibi değil, çevresinde güvenebileceği tek kişisiniz… ☺
Derslerini bilgisayar başında yapıyor. Onun bu konuyla ilgili suçu yok. Böyle bir dönemde yaşıyoruz. En önemli çalışma materyali bilgisayar.
Ders arasında da bilgisayarda oyun oynamak veya whatsapp’de sohbet etmek dinlenmesine değil daha fazla yorulmasına sebep oluyor. Ama yapacak bir şeyi yoksa ne yapsın?☺
Bir hobi edinmesini sağlayın. Zihnini boşaltacağı bir şeylere ihtiyacı var. Bir müzik aleti çalmak, resim, seramik, belki de ebruyla uğraşmak gibi…
Hiçbirine mi ilgi duymadı? Bir puzzle alın eve; bütün ailenin ilgileneceği bir aktiviteniz olsun…☺
Herkes çocuğunun kitap okumadığından şikâyet ediyor. Her çocuk her kitabı okumak zorunda değil. Onun ilgi alanına uygun tarzı bulun.
“Hepsini denedim, olmadı” mı diyorsunuz? Sorun değil. Onun o çok sevdiği anime var ya, işte o filmlerin çizgi romanları var. Onlardan birini hediye edin. Sonrası gelecek zaten, merak etmeyin...☺
Kendine boş zaman ayırması için teşvik edin. Günde 15-20 dakikasını hiçbir şey yapmadan, hiçbir yorum yapmadan etrafı seyretmeye ve nefesini dinlemeye ayırsın.
Çözemediği problemi çözmesine, sakinleşmesine ve daha kolay yoğunlaşmasına yardımcı olacak.
Kendiniz içinse; haftada 2 gün yoga yapmayı unutmayın.
Onun nasıl hissettiği sizin de nasıl hissettiğinize bağlı…
Sıkmayın, yormayın, çok da yalnız bırakmayın… ☺
Huzur verin…
Bizi takip etmeye devam edin…