Ne Yemeliyiz?
Aslında düzenli yoga yapan kişi, bu soruyu sormaz. Çünkü düzenli yoga yaparsanız, bedeninizi dinlemeye başlarsınız. Bedenimiz muhteşem bir organizma. Neye ihtiyacı olduğunu zaten söyler. Ancak biz bu konuda en azından fikir sahibi olabilmeniz için, ‘Alkali beslenmeye dikkat edin’ diyebiliriz.
Peki, nedir alkali beslenme?
Kısaca yüksek asitlikten uzak kalmak demektir. Günlük hayatımızda sık tükettiğimiz şeylere özellikle dikkat etmeliyiz. Alkol, çikolata, kırmızı et, hamur işleri, kullandığımız ilaçlar ve yapay tatlandırıcılar yüksek asitli besinlerden bazıları…
‘Tamam, alkolü, ilacı anladık da çikolatanın ne zararı var canım?’ dediğinizi duyar gibiyiz. Vücutta depolanıyor. Sonrasında vermekte zorlandığımız kilolara sahip oluyoruz. Tabii ki biz size hiç yemeyin demiyoruz. Sadece ne kadar yediğinize dikkat edebilirsiniz.
Yediğimiz besinlerin çoğunu asit oluşturacak yiyecekler kapsıyorsa, asit miktarı vücudun temizleyebileceğinden daha fazla olur. Üstelik bu sadece kilo yapmaz. Böbreklerden atılamayan asit, eklemler arasında depolanır. Hücre ve dokular asidik ortamda görevlerini tam yerine getiremediğinden yorgunluk, bağışıklık sisteminde zayıflama, kemik erimesi, erken yaşlanma, hatta kansere kadar birçok sorunla başa çıkmak zorunda kalırız.
Ne yapacağız?
Öncelikle aşağıdaki yazıyı okuyarak ne yediğimize dikkat edelim…
BULUNCA ÜZERİNE ATLAMAMIZ GEREKEN YİYECEKLER (Yüksek Alkali)
Şeker olarak şeker otu veya doğal tatlandırıcı adı verilen Stevia kullanabiliriz, tuz olarak da tabii ki kaya tuzu… Meyve olarak limon, misket limonu, greyfurt, mango ve papaya sınırsız tüketebileceklerimizden… Sebze olarak da kuş konmaz, çiğ ıspanak, soğan, sarımsak, maydanoz ve benzeri yeşillikler soframızdan eksik olmaması gereken cinsten… Kuruyemiş konusunda sınırsız tüketebileceğimiz tek besin çörek otu, yağ seçerken ise zeytinyağı tercih edilmeli… Sebze suları, bitki çayları ve limon suyu ise, suyun yanı sıra geri çevrilemeyecek içecekler arasında diyebiliriz…
YERKEN KORKMAMAMIZ GEREKEN YİYECEKLER (Alkali)
Şeker olarak akçaağaç şurubu veya pirinç sütü kullanabiliriz… Meyve olarak zeytin, hurma, incir, kavun, kivi, çilek, üzüm, elma ve armut rahatlıkla tüketilebilir… Sebze seçerken bamya, kabak, pancar, kereviz, tatlı patates ve yeşil fasulye tercih edebiliriz… Badem, keçiboynuzu ve kuru üzüm kuruyemiş olarak, keten tohumu yağı ise kullanılabilir yağ olarak hayatımızda yerini almalı… İlle de süt içeceğim diyorsanız; koyun sütü içebiliriz ya da yeşil çay tüketebiliriz…
ÖLÇÜSÜNÜ KAÇIRMADAN TÜKETMEMİZ GEREKEN YİYECEKLER (Düşük Alkali)
İşlenmemiş bal ve işlenmemiş şekeri hayatımızı tatlandırmak için kullanabiliriz… Meyve olarak portakal, muz, hindistancevizi, avokado, kiraz ve şeftali tüketebilecekken, sebze olarak havuç, domates, mantar, lahana, bezelye, bakla, enginar, patlıcan, soya fasulyesi, taze mısır gibi kabarık bir listeye sahibiz… Kuruyemişlerden kestane, yağ olarak da kanola yağı tercihimiz… Darı, mercimek, kinoa, bulgur ise hayatımıza ilk sıradan giren tahıllar arasında… Süt ürünlerinde keçi sütü, soya sütü, keçi peyniri ve peynir altı suyu tüketebilir, zencefil çayı içebiliriz…
YESEK DE OLUR, YEMESEK DE (Düşük Asit)
‘Canım acayip çekti’ diyorsak işlenmiş bal veya pekmez tüketebiliriz… Meyve olarak eriği, sebze olarak da Meksika fasulyesi, pişmiş ıspanak ve börülceyi yine canımızın istediği zamanlarda yiyebiliriz… Ay çekirdeği ve kabak çekirdeği haklarında çıkan bir sürü olumlu veya olumsuz dedikoduya rağmen hayatımızda kalabilir gözüküyor… Mısır özü yağı da istenildiğinde kullanılabilir cinsten… Buğday çimi, esmer pirinç ve evde yapılmış ekmek de kaldırıp atılamayacak gibi… Etsiz doymam diyenlerin tercihi ise; geyik eti veya tatlı su balıkları olmalı… Yumurta, tereyağı, yoğurt (evde yapılmış), krema ve köy peyniri tüketebileceğimiz süt ürünleri… Siyah çay ve işlenmiş meyve sularını da abartmadan tüketebiliriz…
AZ TÜKETİLMESİ GEREKEN YİYECEKLER (Asit)
Sorgusuz sualsiz beyaz, esmer her türlü şeker çok da gerekli değil… Aynı şekilde rafine tuzlar da mecbur değilseniz kullanmamanız gereken bölümde karşımıza çıkıyor… Meyve olarak vişne, sebze olarak da kış aylarının vazgeçilmezi kuru fasulye, barbunya ve patates, bizi abartmayın diye bağırıyor… Pekan cevizi ve kaju fazla tüketildiğinde kilo yapıyor… Beyaz pirinç, mısır, yulaf, karabuğday ve çavdarda çok tüketildiğinde rahatsızlık veriyor… Hindi, tavuk ve kuzu eti, kötünün iyisi denilebilir… Çiğ süt ve kahve de çok tüketilmemesi gereken içecekler arasında yer alıyor… ☺
MÜMKÜNSE UZAK DURSUN (Yüksek Asit)
Yapay tatlandırıcılar kullanılmaması gereken şekerler bölümünde tabii ki… Böğürtlen ve yaban mersini yüksek asit içeren meyveler arasında yer alırken, sebze olarak listemizde sadece kakao (çikolata) ipi göğüslüyor… Çok faydalı olduğu söylenen ceviz, maalesef ki yüksek asit içeriyor ve onu bu listede yer fıstığıyla, kuru meyveler yalnız bırakmıyor… Buğday, beyaz un, makarna ve çok sevilen hamur işleri herkesçe bilinen yüksek asitli besinlerden… Dana, domuz, sakatatlar, kabuklu deniz ürünleri ve bilinen bütün şarküteri etler, etoburların bile uzak durması gereken besinler… Alkol, kola ve gazlı içeceklerin yanı sıra, peynir, homojenize süt ve dondurma da tüketirken birkaç kez düşünülmesi gerekenlerden… Ve tabii ki kullandığımız bütün ilaçlar, bir taraftan iyileştirirken bir taraftan hastalandırıyor…
Bu liste doğrultusunda mümkün oldukça asit içeren besinlerden uzak duralım… Ayrıca bu listenin zayıflamak için bir program olduğunu da düşünmeyin. Amaç sadece sağlıklı beslenmek olmalı, unutmayalım… ☺
Bir de haftada en az iki kez yoga yapmayı ihmal etmeyelim…
Bizi takip etmeye devam edin… ☺
Comments