Sevme Sanatı

Sevmek bize doğal bir dürtü gibi gelebilir ama 21. Yüzyıl insanı için, aslında bir sanattır. Koşulsuz, kişisel beklentiler olmaksızın, maddi veya duygusal güvene değil; saygıya dayalı bir duygu bahsettiğimiz…

İhtiyaç duyduğumuz için yanımızda birini tutmaya çalışmak değil; yanımızda olmadığı zamanda da aynı güvenle hissedebilmek varlığını…

Ama ilk önce kendimizi sevebilmek bütün kusurlarımızla…☺ Kendini sevmeyen bir bireyin başkasını gerçekten sevebilmesi mümkün olmasa gerek…

Genellikle gerçekten sevdiğimizi düşündüğümüz kişilere ihtiyacımız vardır; ihtiyaç duymasaydık kaybetme korkusu yaşamazdık. Ne aldatılmak, ne terk edilmek, ne de sevilmemek, bizim hayatımızda var olan düşünceler halini almazdı.

Birini sevmek, affetmek ve kendini vermek hiç bu kadar zor olmamıştı… 21. Yüzyıl insanı ileriye gittiğini düşünse de duygusal açıdan adım adım gerilemekte… Sürekli maddi çıkarlar doğrultusunda kurduğumuz ilişkiler, sonuçta bizi doğamızdan uzaklaştırmakta…

Artık birine sevgimizi vermek için karşılığında sevgi, takdir, maddi veya manevi destek bekliyoruz. Ne sevgi vermekte ne de verilen sevgiyi kabul edebilmekte yetenekliyiz. Çünkü Anahata Çakra’mız uyumsuz çalışıyor.

Anahata uyumsuz çalıştığında, kişi başkasının sevgisine ihtiyacı olmadığını düşünür. Güven ve şefkat duyguları kişiye çok uzaktır. Kişi sevgiyi, bencilce yaşar.

Hadi biraz da Anahata’dan bahsedelim; Anahata Çakra,Göğüs Çakrası olarak bilinmektedir. Kalp hizasında, göğüs kemiğinin arkasında bulunmaktadır. Anahata sözcüğü genelde yenilmez anlamında kullanılmaktadır.

Anahata Çakra empati, merhamet ve bağışlama ile ilgilidir. Sevgi ve tedavinin merkezidir. Anahata Çakra uyumlu çalıştığında kişi hastalanmaz ve yaşlanmaz.

Elementi hava, ses titreşimi (mantrası) Yam’dır.

Anahata Çakra on iki taç yaprağı olan yeşil nilüfer çiçeği şeklinde simgelenmiştir. Başka bir deyişle titreşim rengi yeşildir. Yeşil titreşim sempati, uyum ve tedavi rengidir. Yeşille de bu merkezi uyarırız… Mabetlerde yeşilin gücü tartışılmazdır… ☺

Anahata Çakra dokunma duyusuyla bağlantılıdır. Bu merkezle bağlantılı duyu organı cilt, faaliyet organı ise kollardır. Sevdiğimiz insana dokunma isteği bu çakrayla alakalıdır. Hiç de kötü bir niyetimiz yok aslında, amaç çakra uyarmak… ☺

Genelde yirmi bir ile yirmi sekiz yaş arasında Anahata Çakra güdülerine göre hareket etmekteyiz. Sevme ve sevilme isteği sınırsızdır. Bu düzeydeki kişi iyileştirme gücüne sahiptir.

Anahata Çakra dengesizleştiğinde kişi soğuk, huysuz, sevgisiz ve bencil olmaktadır. Kimseye güvenmeyen, aciz bir insana dönüşür.

Ayrıca bu merkez dengesizleştiğinde kronik rahatsızlıklar hayatımıza girer. Astım, yüksek tansiyon, alerjiler ve zatürre bunlardan bazılarıdır. Akciğer ve kalp rahatsızlıkları, meme kanseri, kollarda ve omuzlarda sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Öyleyse; gittiğimiz her yere ilaç poşetimizi taşıyabiliriz… Ya da yoga matımızı…☺

Devam edecek…☺